Diyet yapılırken odaklanılan genellikle kaç kilo verdiğimizdir.
Hedefe ulaşıldıysa okay.
Ama, hedefe ulaşma yolunun nasıl gerçekleştiği arka planda unutulan bir konudur.
Kısıtlayıcı diyet yaklaşımları; kilo takıntısına, odak noktanın beden görüntümüz olmasına, beden memnuniyetsizliğine sebep olabiliyor. Kısıtlayıcı yaklaşımlar bedenimizle ve besinlerle ilişkimizi olumsuz etkileyebiliyor. Psikolojik olarak yıpratıcı bir hal almasının yanında da eğer devamlı kilo alma-verme döngüsü içersindeysek , fizyolojik olarakta olumsuz etkilerini gözlemleyebiliyoruz.
Aynı zamanda ''diyet yapıyorum'' yerini
‘’sağlığıma dikkat ediyorum’’ almaya başladı,
Ama buradaki sağlıktan kasıt ne olabilir?
1)Belki sağlıklı görüntünün zayıflıkla ilişkili olacağını düşünmek
2) Sağlıklı ve sağlıksız besin ayrımı yapmak sağlığa dikkat etmeyi
vurgulayan bir kişi için önem arz ediyor olabilir.
Tüm besinlerin işlevlerini, yarattığı etkileri biliyor olsak belki buradaki tutumumuz değişebilir.
Vitamin ve minerallerden yoksun, besin içeriği yetersiz olan bir yiyecekten besleyici olmayan bir besin olarak bahsedilebilir. Bu besine örnek çikolata diyelim. Çikolata sizin için tadını beğendiğiniz, kahveleriniz yanında eşlik ederken keyifle tükettiğiniz bir besin. Düşünceleriniz çikolatanın zararlı olduğu, sağlıksız olduğu yönünde ve çikolata yedikten sonra maalesef suçluluk duyuyorsunuz.
Elbetteki beslenme şeklinin nasıl olduğu ve eklenti şekerin tüketim sıklığı ve miktarları sağlık için önemli rol oynuyor.Fakat tek bir besinin başlı başına sağlıksız olduğunu vurgulamak, bizi tükettikten sonra olumsuz etkiliyor. Bir de bunun yanında eğer kilo aldırdığını düşünüyorsak, kısıtlama yasaklama yoluna gitmişsek o besini daha fazla yemeye yönelmemize de bir yan etki oluşturabilir.
Peki ya Sağlık Davranışları ?
Daha iyi bir yaşam için, sağlığımıza katkı sağlayacak
davranışlar oluşturmak önemli olmaktadır.
Böyle olduğunda odak nokta sağlığımız oluyor. Sağlıktan kasıt, stresi daha iyi yönetebilmek, aktif bir yaşam, kaliteli uykunun varlığı, yeterli ve dengeli olacak şekilde iyi beslenme yolunda ilerlemektir.
Kilo, enerji dengesine bağlı olarak değişebilir fakat sonuç ne olursa olsun alışkanlıklarımızın, rutinlerimizin yararımıza olacak şekilde bir değişikliğe gitmesi ,vücudumuza iyi gelen bir şeyler yaptığımızı gösterir.
Kilo verme isteği çok anlaşılır, elbetteki belli durumlarda kilo kaybı sağlığımızı olumlu etkileyebiliyor.
Ama kilo kaybının hangi durumlarda ve nasıl gerçekleştiği çok önemli!
Obezitenin birçok hastalıkla kolerasyonu bulunmakta, bu yadsınamaz bir gerçek. Fakat unutmayalım ki ne her kilolu insanı sağlıksız olarak değerlendirmek ne de her kilolu kişiyi sağlık sorunlarına yakalanacak demek kesin değildir. Obezitenin, birçok hastalığa yakalanma riskini arttırıcı bir faktör olabileceği kanıtlanmıştır.
Fakat kişinin kilosuna odaklanılarak çizilen bir programda
kişinin kontrol ettiği şey sadece kilosu oluyor.
Bu yüzden iyi olan şeyler yapılması ve bunların bedenimize ve zihnimize yarattığı etkilerine odaklanmak mühimdir. Sadece acıktığımız zaman yemek yemediğimiz için yeme davranışlarımıza yakından bakmak önemlidir.
Bireyselleştirilmiş bir beslenme biçimi oluşturma, gereksinimlerine göre ve keyif alarak sürdürülebilir bir akışta ilerlemek daha rahat ve sağlığına katkı sağlayabilecek bir yaklaşım olabilir.